Hacettepe'ye Ağır Suçlama

by 3/04/2012 0 yorum
Hacettepe Üniversitesi'nin, Türkiye'nin ikinci yüz nakli yarışını kazanabilmek amacıyla gerçek dışı beyanla rapor düzenlediği iddiasına karşı Sağlık Bakanlığı, Hacettepe'ye çift kol ve çift bacak takılan hastanın ölümüne yol açan nakilden sonra yüz nakli için de soruşturma açtı.


Hacettepe Üniversitesi'nin 10 kişilik Bilim Konseyi'nin altına imza atarak bekleme listesine aldığı ve Sağlık Bakanlığı'na sunduğu rapor ile operasyon yapılan Cengiz Gül'ün nakil için sağlık gerekçelerinin aynı olmadığı ortaya çıktı.

Sabah Gazetesi'nin haberine göre; Hacettepe Üniversitesi'nin yüz nakli için Sağlık Bakanlığı'na gönderdiği listede yer alan Cengiz Gül'ün, göz, burun ve ağız bölgesinde deformasyon olduğu ve nakille fonksiyonel kazanımın amaçlanacağını bildirildi. Bu nedenle bakanlık Cengiz Gül'e nakil yapılmasına izin verdi ancak gerçek ameliyattan sonra ortaya çıktı. Cengiz Gül'ün, burun, göz ve ağız bölgesinde fonksiyonel kazanım ya da deformasyon olmadığı belirlendi.

YANLIŞ BEYAN ORTAYA ÇIKTI
Hacettepe Üniversitesi'nde 24 Şubat'ta gerçekleşen yüz naklinin perde arkasından ilginç bir gerçeğe ulaştı. Üniversite yönetiminin, Cengiz Gül'ün nakil için gerekli şartları taşımadığı halde bakanlığı yanılttığı ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı, hem Şevket Çavdar'ın ölümüne neden olan nakil hem de Cengiz Gül'e yapılan yüz nakliyle ilgili Hacettepe Üniversitesi'nde soruşturma başlattı. Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu'nda söz konusu yanlış beyan gündeme geldi. Hacettepe Üniversitesi'nin yüz nakli için Sağlık Bakanlığı'na gönderdiği listede yer alan Cengiz Gül'ün, göz, burun ve ağız bölgesinde deformasyon olduğu ve nakille fonksiyonel kazanımın amaçlanacağı bildirildi. Bu nedenle bakanlık Cengiz Gül'e nakil yapılmasına izin verdi ancak gerçek ameliyattan sonra ortaya çıktı.

"BEN OLSAM YAPMAZDIM"
Cengiz Gül'ün, burun, göz ve ağız bölgesinde fonksiyonel kazanım ya da deformasyon olmadığı belirlendi. Operasyon sonrası basın açıklaması yapan Doç. Dr. Serdar Nasır, hastasının göz, burun ve ağzında sorun olmadığını ancak tek kulağının yanık olduğunu bildirdi. Bakanlığın yayınladığı Kompozit Doku Nakli Endikasyon listesinde, yüz nakli için ancak hastanın göz, burun ve ağzında en az birinde fonksiyonel bir kazanımın amaçlanması şart olarak gösteriliyor. Operasyon gerçekleşirken medyaya Cengiz Gül'ün fotoğrafları yansıyınca, nakil ameliyatının gerekli olup olmadığı tartışmaları başladı. Nitekim Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Ömer Özkan "Ben o hastaya nakil yapmazdım. Devletin imkanlarını boşa harcanmış" diyerek, yüz naklini eleştirmişti. Operasyon sonrası medyadaki bilgiler ve Doç. Dr. Serdar Nasır'ın basın toplantısındaki açıklamalarından hastanın göz, burun ve ağız bölgesine herhangi bir düzeltme yapılmadığı da ortaya çıktı.

HASTA PROFİLİ YAPTI
Hacettepe'deki yüz nakli, Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu'nda da gündeme getirildi. Prof. Dr. Ömer Özkan'ın, Bilim Kurulu üyelerinden bazılarına yüz nakli için sırada bekleyen kendi hastasının fotoğrafını göstererek, "Bu ülkede yüz nakline ihtiyaç varsa o da işte bu çocuktur. Tüm yüzü yanık ve kafasının yarısı yok. Donörün verdiği yüz bu çocuk için çok uygundu. O gece biz bu çocuğu yola çıkardık. Ancak Hacettepe'nin bakanlığa verdiği yanlış beyandan dolayı, ihtiyacı olmayan, yasal olarak yüz nakli standartlarının dışında birine nakil yapıldı. Bunun hesabını kim verecek?" diye şikâyet ettiği öğrenildi. Kompozit Doku Nakli Bilim Kurulu'nda, Hacettepe Üniversitesi'nde Şevket Çavdar'ın ölümüyle sonuçlanan çift kol ve çift bacak nakli gergin anların yaşanmasına neden oldu. Doç. Dr. Nasır, Çavdar'ın ameliyatı hastanın istediğini ve tüm olasılıkları kabul ettiğini belirterek, "Çavdar, 'kaybedecek bir şeyim yok' dedi. 30 sayfalık, tüm riskleri anlatan metni imzaladı. Hasta çok istediği için yaptım" savunması yaptı. Etik uzmanların da bulunduğu 17 kişilik Bilim Kurulu'nda Nasır'ın bu açıklamasına ağır eleştiriler geldi. Uzmanlardan birisi, "Hasta istiyor diye ötanazi de mi yapacaksınız? Ötenaziyi de hoş görelim mi? Hastanın her istediği yapılamaz" diye karşı çıktı. Ayrıca hastanın ameliyat şartları içerisinde imzaladığı metnin hukuki ve tıp etiği açısından hiçbir anlamı olmadığı belirtildi.

KALP NAKLİ ÖRNEĞİNE TEPKİ
Hastanın ölümünün ağır bir sonuç olduğunu bildiren bilim kurulu üyelerine Doç. Dr. Serdar Nasır, "Dünyada ilk kez kalp naklini gerçekleştiren Chirstian Barnard'ın da ilk naklinden 6 saat sonra hastası öldü. Kimse Barnard'ı yargılamadı" diyerek kendini savundu. Uzmanlar ise "O kalp nakli olan hasta nakil olmasaydı zaten çok kısa bir süre sonra ölecekti. Ancak kimse kol ve bacak nakli olamadığı için ölmez. Kaldı ki senin hastan 13 yıldır bu şekilde yaşıyor" karşılığını verdi.

Dörtyol Haber Portalı

Developer

Cras justo odio, dapibus ac facilisis in, egestas eget quam. Curabitur blandit tempus porttitor. Vivamus sagittis lacus vel augue laoreet rutrum faucibus dolor auctor.

0 yorum:

Yorum Gönder