Hocalı Katliamı Kınandı

by 2/27/2012 0 yorum
Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında Ermeni birliklerinin yaptığı insanlık dışı katliamın kurbanları Mardin’de düzenlenen bir mitingle anıldı. 

image
Hocalı Katliamı'nın 20.yıl dönümü nedeniyle Türkiye Kamu-Sen Mardin İl Başkanlığı anma mitingi düzenledi. 26 Şubat 1992 yılında Ermenilerin Rus askerlerinin desteği ile kuşatma altına aldıkları Hocalı'da tümü savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olmak üzere 613 kişiyi katledişinin 20. yılı nedeniyle Mardin Yenişehir semtinde anma mitingi düzenlendi.
Mitingi de vatandaşlar Azerbaycan Bayrakları, çeşitli dövizler ve sloganlar ile Fransa ve hocalı katliamını yapanlara tepki gösterdi.
Mitingde bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Mardin İl Başkanı Bahattin Biçer, 20 yıl önce çağdaş, eşitlikçi, demokrat ve insan haklarına saygılı geçinen ülkelerin kahreden bir sessizliğe büründüğü bir günde, Ermeni birliklerin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesini işgal ettiklerini, bir gün içinde tümü savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olmak üzere 613 kişiyi Katledildiğini hatırlattı.
487 kişinin de ağır yaralandığını ve bin 275 kişinin ise rehin alındığını da ifade eden Biçer, " Ermeniler yakaladıkları herkese işkence yaptı. Olayın ilk günü kimse bölgeye giremedi. Çünkü Ermeniler yaptıkları bu caniliklerin ortaya çıkmasından korkuyorlardı. Fakat günler sonra bölgeye ulaşan Batılılar bile katliamı kabul etmekte hiç zorlanmayacaklardı. Bu bir Azerbaycan propagandası değil; tamamıyla belgeli gerçeklerdir. Ama ne yazık ki, sözde Ermeni soykırımı masalıyla Türk üniversitelerinde konferansların düzenlendiği bugünlerde, tamamı kayıtlara geçirilmiş, tanıkları olan, fotoğrafları olan bir katliam için ise sözbirliği etmişçesine sözde aydınlardan hiçbir tepki gelmemektedir.Ancak Ermenistan'ın Karabağ'ı işgali ile yaşanan dram, Hocalı ile sınırlı değildir.İşgallerde toplam 20 bin Azeri Türk'ü şehit edilmiştir. 49 bin kişi yaralanmış; işgal, Azerbaycan'ı 60 milyar dolarlık ekonomik zarara uğratmıştır. Bugün Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermeni işgali altında inim inim inlemekte, 1 milyon 200 bin Azerbaycan Türkü asırlardır yaşadıkları Karabağ'dan uzakta, adeta sürgün hayatı yaşamaktadır." Dedi.
 
VAHŞETİN HESAP VERMELİ
Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan Topraklarından derhal çekilmeli, dünden bu güne işlediği insanlık dışı vahşetin hesabını insanlık karşısında vermeli gerektiğine vurgu yapan Biçer Konuşmasını şöyle tamamladı " Biz yüreğimizde Irak'ta dökülen kanın sızışım duyuyoruz. Biz dağlık Karabağ'da yaşanan Hocalı soykırımına ağıtlar yakıyoruz. Biz her gün dünyanın her köşesindeki mazlum milletler için gözyaşı döküyoruz. Canımız, kanımız, öz kardeşimiz olan bir milyon 200 bin Azerbaycan Türkünün topraklarından Sürülüp zorunlu göçe tabi tutulduğunu, kendi öz vatanlarından kaçkın olduklarını unutamayız. Bu can kardeşlerimizin çırpınışını hangi göz görmez? Hangi gönül hissetmez? Biz, Türk milleti adına bir kez daha haykırıyoruz: Türkiye'deki ve Azerbaycan'daki herkes biliyor ve bilmelidir ki, Azerbaycan ve Türkiye toprakları bizim namusumuzdur. Türkiye ve Azerbaycan'ın bir can olduğunu bir kez daha buradan herkese ilan ediyoruz. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan Topraklarından derhal çekilmeli, dünden bu güne işlediği insanlık dışı vahşetin hesabım insanlık karşısında vermelidir.
İnsanlık, ancak bu şekilde huzur bulacaktır. Bu vesileyle gerek Hocalı katliamında gerekse Karabağ işgali sırasında şehit edilenler başta olmak üzere, dünyanın her köşesinde zulme uğrayanların ve gelmiş geçmiş tüm aziz şehitlerimizin ruhları önünde minnet ve saygıyla eğiliyoruz."
FRANSA'YI ŞİDDETLE KINIYORUZ
Fransa'yı; insafa, izana ve insanlığa davet ettiklerini ve bir kez daha şiddetle kınadıklarını kaydeden Biçer. " Hal böyle iken 20. yüzyılın son yıllarında Azerbaycanlı soydaşlarımıza gözlerinin önünde uygulanan soykırımı, işgali ve hala yaşanmakta olan dramı görmezden gelerek, Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı yalanı üzerinden yürütülen kara propagandaya destek veren ve kanun çıkartarak "Ermeni soykırım! yoktur" diyenleri cezalandırmayı öngören Fransa'yı; insafa, izana ve insanlığa davet ediyor, bir kez daha şiddetle kınıyoruz." Diye konuştu.

Birlik ve beraberliğin önemine de dikkat çeken Biçer, Nusaybin ilçesi ile Şırnak'ın Cizre ilçesi arasındaki İpek Yolu üzerine PKK'lı teröristlerin yerleştirdiği bombanın etkisiz hale getirilmesi sırasında infilak etmesi sonucu şehit olan 35 yaşındaki Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Coşkun Göl’ü üzüntüsünü yaşadıklarını sözlerine ekledi.

Dörtyol Haber Portalı

Developer

Cras justo odio, dapibus ac facilisis in, egestas eget quam. Curabitur blandit tempus porttitor. Vivamus sagittis lacus vel augue laoreet rutrum faucibus dolor auctor.

0 yorum:

Yorum Gönder