AK Parti 28 Şubat’ın ürünü demek büyük bir cehaletin göstergesidir. Bu kadar büyük cehalet de ancak tahsille mümkündür. Çünkü bunu söyleyen bir insan siyasi hayatı bilmiyor ya da siyasetin nasıl geliştiğini bilmiyor demektir. Bu arka toplum mühendisliğinde kalmış, her zaman bir şeyleri dizayn etmek için ortaya çıkan aklı evvellerden ders almış gibidir. 28 Şubat AK Parti’nin ya da başka bir partinin lehine veya aleyhine netice vermiş bir olay değil.
BEN KENDİ SİYASİ HAYATIMDAN ÖRNEK VEREYİM
Milli Nizam Parti ile siyasete başladım. Gençlik kolları başkanlığı yaptım. 1970’de kurulmuştu partimiz 1971’de kapatıldı. 1 sene bile sürmedi. O tarihte bizimle birlikte Türkiye İşçi Partisi’de kapatıldı. Bu tarihleri hiç unutmuyorum, bazı tarihleri hiç unutmamak gerekir.
1980’de il başkanı olduğum parti darbe ile kapatıldı bütün partiler gibi. Siyasi yasaklıydım, altı, altı buçuk sene siyasete fiili olarak müdahil olamadım. Benim parti kurmama ve de partimin seçime girmesine izin vermediler, adaylıkları da veto edildi. Çünkü o zaman Milli Güvenlik Konseyi vardı. O konseyin veto ettikleri hiçbir zaman aday olamıyor partisi de seçime giremiyordu.
1987’de seçimler başladı ve ben 1995 Parlamento’ya girdim. Refah Partisi o seçimlerde birinci parti olmuştu 158 Milletvekiliyle. Aslında 28 Şubat’ın fitilinin de ateşlendiği gün o gündür. Anavatan Partisi ile koalisyon yapılacaktı korkuttular vazgeçildi. Mecburen Doğru Yol Parti ile görüşülüp bizim hükümetimiz kuruldu. Bu duruma daha çok kızdılar. Çünkü hiç arzu etmedikleri bir durumdu Erbakan’ın Başbakan olması ve Refah Partisi’nin hükümet kurabilmesi.
Diğer Partiler bütün stratejilerini Refah Partisi düşmanlığı üzerine kurmuşlardı. Mesut Yılmaz’ın konuşmalarına bakın Tansu Çillerin konuşmalarına bakın. Biz PKK’dan daha tehlikeliyiz. Biz Türkiye’yi şeraitçi bir tutumun içine götüreceğiz, Türkiye büyük yanlışlıklara düşecek filan denilmeye başlanmıştı.
BİZİMLE HÜKÜMET KURMAYA MECBUR OLDULAR
Birileri bu durumdan hoşnut olmadı tekrar etmeyeceğim bunları. Biz iktidarda iken kapatılan bir parti haline geldik 1997-1998’ler de. Bu süreçle birlikte Refah Partisi kapatıldı.
Bunun arkasından bizde Fazilet Partisi’ni kurduk. Fazilet Partisi çok masum bir partiydi. Fakat onunda gözünün yaşına bakmadılar ve kapattılar. Bir darbe dahil dört partisi kapatılmış bir insanım ben.
FAZİLET PARTİSİ KAPATILANA KADAR BİRLİK SÖZÜ VERDİK
Biz ilk defa iki adayla birlikte kongreye girdik. Fakat bu kongreyi kazansak da, kaybetsek de arkadaşlarımızla birlikte Fazilet Partisi’nde kalmaya karar vermiştik. Bu da olmadı partimiz kapatıldı, biz de yol ayrımına geldik. Herkes o zamanda bizim Saadet Partisinde olmamızı istedi. Biz tam bu noktada doğru bir kararla hayır dedik. Biz yeni bir siyasi görüşle hayatımıza devam etmek istiyoruz dedik. Helalleştik onları Saadet’te bıraktık, ben ve arkadaşlarım AK Parti’ye kadro oluşturduk.
ENGİN ERDEN/ HABER365
Arınç'tan 28 Şubat Çıkışı
Dörtyol Haber Portalı
DeveloperCras justo odio, dapibus ac facilisis in, egestas eget quam. Curabitur blandit tempus porttitor. Vivamus sagittis lacus vel augue laoreet rutrum faucibus dolor auctor.
0 yorum:
Yorum Gönder